Faşist Türk Devleti tarafından, ardı kesilmeyen asimilasyon ve ajanlaştırma politikalarından biri daha.
HABER MERKEZİ (ROJGER YILDIRIM) – NÛÇE CIWAN
90 yıllarda Köyden kentlere zorla göç ettirilen Kürt gençleri şimdide ajanlık dayatılmasıyla karşı karşıya kalmış durumda.
İstanbul’un Zeytinburnu’nda yaşayan Veysi Uras adlı Kürt genç başından geçenleri anlattı.
20.12.2015 Pazar günü akşamı saat 20:00 civarlarında, İstanbul’un Zeytinburnu semtinde Çırpıcı Mahallesi’nde iki arkadaşıyla beraber sorgusuz, sualsız gözaltına alındıklarını, oradan da Zeytinburnu Emniyeti’ne götürüldüklerini, “bizi neden gözaltına alıyorsunuz” dediklerinde ise gençlere küfür ve hakaret ettiklerini dile getiren, Uras, “bizlere işkence uyguladılar ve durmadan dövdüler“ dedi.
‘SADECE PSİKOLOJİK İŞKENCE DEĞİL, FİZİKİ İŞKENCEYE DE MARUZ KALDIK’
Gözaltına alındıktan sonra ailelerini aramak ve bilgilendirmek isteyen gençlerin telefonlarına el koydularlarını aktaran Uras, “Telefonlarımıza el koyduktan sonra Zeytinburnu emniyet müdürü geldi. Hepimizi teker teker küçük bir odaya götürdüler, oda da bizi dövmeye başladılar. İşkenceye uğradık. Hatta benim başımı duvara vurduklarında yere düşüp bilincimi kaybetmişim.“ dedi.
Sorgu adı altına yapılan işkence sırasında da işkence uyguladılarını anlatan Uras, “söyle Ermeni piçi” gibi küfürlere de maruz kaldığını dile getirdi. Gözaltındayken susma hakkı olmasına rağmen Uras gözaltındayken yaşadıklarını şöyle aktarıyor, “Size kim emir veriyor? Başınız kim? gibi sorular soruyorlardı. Ben ne kadar sustuysam o kadarda dayak yiyiyordum. Bir o kadar da hakaretle karşı karşıyaydım. “
‘KONUŞMAYINCA AJANLAŞMAYI DAYATTILAR’
Konuşmayınca ajanlaşmayı dayattıklarını söyleyen Uras, ajanlaşma teklifini şu şekilde aktardı, “Yaklaşık 1 saat geçtikten sonra iki kişi geldi ve omuzlarıma dokunup beni başka odaya götürdüler. Bana orada ajanlık teklifinde bulundular. “Biz senin abiniz, sende bize kardeşliğini gösterecen deyip, bana teklifte bulundular. Sana istediğin arabayı, kadını, esrarı, parayı, ehliyeti, evi alırız. Kabul edersen seni serbest bırakırız“ dediler.“
Ajanlaşmayı kabul ertmeyen Uras, “Zeytinburnu’ndan sonra İstanbul Vatan Emniyeti Terörle Mücadele bölümüne götürüldüm. Burada 2 gün gözaltında kaldım. Burada da hem fiziki hem de psikolojik işkenceye maruz kaldım. Bana araç kundaklamaktan alındığımı söylediler. Bu suçlamayı kabul etmediğimde başka bir polis gelip bana “Evet Veysi bey sonunda elimizdesin. 2013’ten beri seni takip ediyoruz. Senin yanından geçiyorduk ruhun bile duymuyordu.“ gibi şeyler söylediler.
‘TEKRAR AJANLAŞMA DAYATILDI’
Ardından bir MİT elemanı gelip bana “Seni burdan kurtabiliriz, ama senin de bize yardım etmen gerekiyor.“ dedi. Benden ajanlık yapmamı istedi. Bende ellerinden kurtulmak için kabul ettim.“ dedi.
5 AY BOYUNCA SİLİVRİ’DE TUTUKLU KALDI
Çok geçmeden mahkeme karşısında çıktığını ve denetim serbestlik kararı ile serbest kaldığını anlatan Uras, “Ben çıktıktan sonra MİT elemanları beni hep takip ediyorlardı. Evimin önünde durduklarını gördüm. Dışarıya hiçbir zaman tek başıma çıkmadığım için benim yanıma gelemediler. Fakat bir hafta sonra cezaevinde tutuklu olan abimi ziyaret ettim. Görüşten çıktıktan sonra cezaevi jandarması “Veysi Uras“ diyip beni çağırdı. 25.12.2015 tarihinde Cumhuriyet Başsavcısı tarafından 20.12.2015 tarihinde aldıkları karar ile beni Kocaeli Kandıra Adliyesi’ne götürdüler. Burada da mahkemeye çıktım. Bana yine aynı suçlamayla dava açmışlar. Aynı soruları tekrardan sordular. Yine kabul etmedim. 5 ay boyunca Silivri Kapalı Cezaevinde tutuklu kaldım.“ dedi.
CEZAEVİNDE DE AJANLIK DAYATMASI
Cezaevindeyken de yanına MİT elemanlarının yanına geldiğini aktaran Uras, “Bana burada da ajanlık teklif ettiler. Ben cezaevinden kurtulmak için kabul ettim. Çıktığım ikinci mahkemede beni serbest bıraktılar. Yaklaşık 7 ay boyunca onları oyaladım. Beni aradıklarında telefonlara çıkmıyordum. Yalnız başıma çıkmamaya dikkat ediyordum. Onlarla sadece bir defa görüştüm. Benden bilgi istiyorlardı. Buna artık dayanamıyordum. Bu saatten sonra ne olacağını da bilmediğimden onlardan kurtulmak için kaçak yollarla Almanya’ya geldim.“ dedi.
‘HERGÜN BAKÛRÊ KÜRDİSTAN’DA VE TÜRKİYE METROPOLLERİNDE KÜRT GENÇLERİNE AJANLIK DAYATILIYOR’
Bakûrê Kürdistan ve Türkiye metropollerinde yaşayan Kürt gençlerine ajanlık politikaları ile hem kontrol hem de bilgi akışı sağlandığını söyleyen Uras, “bizlere ya ajan olursun ya zindanlarda çürürsün ya da sizi öldürürüz dediler. Gözaltında da, zindanlarda da her gün bunlar yaşanıyor. İnsanlık suçu işliyorlar.“ dedi.