Dün yürüyüş kısmı sona eren Uzun Yürüyüş bugün Wuppertal DTM’de düzenlenen eğitim ve moral etkinlikleriyle başarılı bir şekilde sonlandırıldı. Bu seneki Uzun Yürüyüş’e Kürt gençlerinin Alman polisinin faşist tutumuna karşı sergilediği direniş damgasını vurdu.
WUPPERTAL-Kürt gençlerinin her sene Rêber APO’nun fiziksel özgürlüğü için düzenlediği Uzun Yürüyüş eylemi bugün Wuppertal Demokratik Toplum Merkezi’nde düzenlenen programla son buldu. Dün Düsseldorf’ta Alman polisinin yasaklarına karşı tekrar yürüyüşe geçen eylemciler bugün Uzun Yürüyüş takviminin son gününü Wuppertal’da geçirdi.
Daha Uzun Yürüyüş başlamadan Alman polisi tavrını belli etmiş ve hiçbir koşulda gençlerin Rêber APO sembolleriyle yürümelerine izin vermeyeceğini göstermişti. Bu faşizan politikasını en sert bir şekilde uygulayan Alman devleti, Kürt ve enternasyonalist gençlerin kararlı direnişiyle karşılaştı. Tüm tehdit ve saldırılara karşı direnen ortalama 80-90 Uzun Yürüyüş eylemcisi yaklaşık bir hafta boyunca kararlılıklarıyla Alman polisini şaşkına çevirdi. Rêber APO’ya karşı uygulanan insanlık dışı tecridi teşhir etmek ve kırmak için yürüyen gençler Alman devletinin tecridin en büyük destekçilerinden olduğu gerçeğini ortaya çıkarmış oldu.
Uzun Yürüyüş’ün en çok akıllarda kalacak anları kuşkusuz Duisburg’da yaşananlardı. Duisburg’da Alman polisinin derneği basma girişimini Rêber APO bayraklarıyla sokağa dökülerek boşa çıkaran gençler, Uzun Yürüyüş tarihine geçecek bir eyleme imza attılar. Rêber APO’ya uygulanan tecridin ortaklarından olan Alman devletinin tehdit ve baskılarına Kürt gençlerinin cevabı Önderliğe daha fazla sahiplenmek oldu.
Kürt ve enternasyonalist gençlerden oluşan Uzun Yürüyüş eylemcileri bugünü Wuppertal DTM’de geçirdi. “Devrimci kültür ve ahlak” ile “Yoldaşlık” üzerine verilen seminere eylemciler büyük ilgi gösterdi ve dikkatle takip etti. Akşam saatlerini hep birlikte govendler ve türküler eşliğinde geçiren eylemciler bu seneki Uzun Yürüyüş’ü sonlandırdı.
Bir hafta boyunca her şeyi geride bırakıp Uzun Yürüyüş’e katılan gençler kollektif ve paylaşımcı yaşam kültürünü birebir yaşadılar. Avrupa’nın bireyselleştirici ve yabancılaştırıcı günlük yaşamından kısa bir süre de olsa kopan eylemciler komünal bir yaşamın sadece bir ütopya değil aynı zamanda gerçek bir alternatif olduğunu da görmüş oldular.
Dört Uzun Yürüyüş eylemcisiyle röportaj yaptık. Eylemcilerin son bir haftada yaşadıklarına ve eyleme dair görüşleri şöyle:
Haşim’in değerlendirmesi:
Viyan’ın değerlendirmesi:
Raman’in değerlendirmesi:
Cudi’nin değerlendirmesi: